C O O N

İşe Giriş Çıkış

İşe Giriş Çıkış Bildirgeleri Nedir ve 2026'da Neden Önemlidir

Türkiye işgücü piyasasında kayıtlı istihdamın temelini oluşturan en önemli belgelerden biri şüphesiz ki işe giriş çıkış bildirgesi olarak adlandırılan resmi evraklardır. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından sıkı bir denetim mekanizmasıyla takip edilen bu bildirgeler, hem işverenlerin yasal yükümlülüklerini yerine getirdiğinin kanıtı hem de çalışanların sosyal güvenlik haklarının başlangıç ve bitiş noktasıdır. 2026 yılı itibarıyla, dijitalleşen kamu hizmetleri ve artan denetim kapasitesi sayesinde bu bildirgelerin zamanında ve eksiksiz verilmesi her zamankinden daha kritik bir hale gelmiştir. İşverenler açısından bakıldığında, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında düzenlenen bu bildirimler, sadece birer prosedürden ibaret değil, aynı zamanda işletmenin mali sürdürülebilirliğini etkileyen ciddi idari para cezalarından korunmanın da anahtarıdır. Çalışanlar için ise sigortalılık süresinin başlaması, sağlık hizmetlerinden yararlanma, emeklilik gün sayısının hesaplanması ve işsizlik ödeneği gibi hayati hakların temel dayanağını oluşturur.

2026 yılında yapılan düzenlemelerle birlikte, asgari ücret artışlarına endeksli olarak idari para cezaları da önemli ölçüde güncellenmiştir. Bu durum, işe giriş çıkış bildirgesi süreçlerinde yapılacak en ufak bir hatanın veya gecikmenin maliyetini ciddi oranda artırmıştır. İşverenlerin, özellikle insan kaynakları ve muhasebe departmanlarının, mevzuattaki bu değişiklikleri yakından takip etmesi ve bildirim sürelerine azami özen göstermesi gerekmektedir. Kayıt dışı istihdamla mücadele kapsamında SGK'nın denetim mekanizmaları daha da güçlendirilmiş, veri analitiği ve çapraz kontroller sayesinde bildirimlerdeki tutarsızlıklar çok daha hızlı tespit edilebilir hale gelmiştir. Bu nedenle, 2026 yılı, işverenler için mevzuata tam uyumun sadece yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda kurumsal itibar ve mali disiplin açısından da vazgeçilmez bir gereklilik olduğu bir yıl olarak öne çıkmaktadır.

Bildirgelerin önemi sadece cezalardan kaçınmakla sınırlı değildir; aynı zamanda iş barışının sağlanması ve çalışan memnuniyetinin artırılması açısından da büyük rol oynar. Zamanında yapılan bir işe giriş bildirimi, çalışanın kuruma olan güvenini pekiştirirken, doğru ve zamanında yapılan çıkış işlemleri de iş akdinin sona ermesi durumunda yaşanabilecek hukuki ihtilafların önüne geçer. Özellikle işsizlik maaşı, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı gibi konularda, çıkış bildirgesindeki kodların ve tarihlerin doğruluğu belirleyici olmaktadır. Dolayısıyla, bu belgeler sadece SGK ile işveren arasındaki bir iletişim aracı değil, aynı zamanda iş hukukunun temel taşlarından biridir. 2026 yılında dijital dönüşümün hızlanmasıyla birlikte, e-bildirge sistemlerinin etkin kullanımı ve e-devlet entegrasyonları, bu süreçlerin daha şeffaf ve hızlı yürütülmesine olanak tanımaktadır.

İşe Giriş Bildirimi Süresi ve Yapılış Şekli

5510 sayılı Kanun'un en temel kurallarından biri, sigortalılık başlangıcının işe başlama tarihinden önce kuruma bildirilmesidir. Genel kural olarak, işverenler çalıştıracakları sigortalıları, işe başlatmadan önce, yani işe başlamadan bir gün önce Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirmekle yükümlüdürler. Bu kural, kayıt dışı istihdamın önlenmesi ve çalışanın iş kazası veya meslek hastalığı gibi risklere karşı ilk andan itibaren güvence altına alınması amacıyla getirilmiştir. 2026 yılında da bu kural geçerliliğini korumakta ve en sık ihlal edilen, dolayısıyla en çok ceza kesilen konuların başında gelmektedir. Bildirim süresinin hesaplanmasında iş günleri değil, takvim günleri esas alınır, ancak son günün resmi tatile denk gelmesi durumunda süre ilk iş gününe kadar uzayabilir. Yine de risk almamak adına, işlemlerin son güne bırakılmaması uzmanlar tarafından tavsiye edilmektedir.

İşe giriş bildirgesinin verilme yöntemi tamamen elektronik ortamda, e-SGK veya e-bildirge sistemleri üzerinden gerçekleştirilmektedir. İşverenler veya yetkili mali müşavirler, kendilerine tahsis edilen kullanıcı adı ve şifrelerle sisteme giriş yaparak, çalışanın kimlik bilgileri, işe başlama tarihi, sigorta kolu ve meslek kodu gibi detayları içeren formu doldururlar. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken en önemli husus, beyan edilen işe başlama tarihinin fiili çalışma durumuyla örtüşmesidir. Yanlış tarih bildirimleri, ileride hem idari para cezalarına hem de sigortalının hizmet dökümünde hatalara yol açabilir. Ayrıca, inşaat, balıkçılık ve tarım işyerleri gibi bazı istisnai sektörlerde işe giriş bildirgesinin aynı gün içinde verilmesine olanak tanıyan özel düzenlemeler de mevcuttur, ancak genel kuralın "bir gün önce" olduğu unutulmamalıdır.

Sisteme girilen bilgilerin doğruluğu, sadece SGK açısından değil, İŞKUR ve diğer kamu kurumları nezdinde de önem taşır. Özellikle meslek kodlarının doğru seçilmesi, işgücü piyasası analizleri ve gelecekteki istihdam politikaları için kritik veri kaynağıdır. 2026 yılında sistemlerin entegrasyonu arttığı için, bir kurumda yapılan hatalı bildirim, diğer kurumlarla olan işlemleri de olumsuz etkileyebilmektedir. İşe giriş bildirgesi onaylandıktan sonra barkodlu bir çıktı alınarak çalışanın özlük dosyasına konulmalı ve bir nüshası da çalışana verilmelidir. Bu belge, çalışanın sigortalı olarak işe başladığının resmi kanıtı niteliğindedir ve olası bir denetimde ibraz edilmesi istenebilir. E-bildirge sistemi üzerinden yapılan bu işlemler, saniyeler içinde tamamlanabilmekte ve anında tescil işlemi gerçekleşmektedir.
İşe Giriş Çıkış

İşten Çıkış Bildirimi ve On Günlük Süre

İş akdinin herhangi bir nedenle sona ermesi durumunda, işverenin bir diğer önemli yükümlülüğü de sigortalı işten ayrılış bildirgesini vermektir. Kanuna göre, işten ayrılan sigortalıların bildirimi, işten ayrılış tarihini takip eden on gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumu'na yapılmalıdır. Bu süre, hak düşürücü bir süre olup, geçirilmesi durumunda idari para cezası uygulanır. On günlük süre, işçinin işten ayrıldığı günden sonraki gün başlar. Örneğin, ayın 1'inde işten ayrılan bir çalışan için bildirim süresi ayın 11'i mesai bitimine kadardır. Bu süre zarfında bildirge verilmezse, sistem otomatik olarak ceza tahakkuk ettirir. 2026 yılında bu süreye riayet edilmesi, özellikle işsizlik ödeneği başvurularının hızlı sonuçlanması açısından da büyük önem taşımaktadır.

İşten çıkış bildirgesinde yer alan bilgiler, çalışanın tazminat haklarını ve işsizlik maaşını doğrudan etkiler. Özellikle "işten çıkış nedeni" kodu, en kritik alanlardan biridir. İstifa, işveren tarafından fesih, belirli süreli sözleşmenin bitimi veya emeklilik gibi farklı nedenler için farklı kodlar kullanılır. Yanlış kod seçimi, çalışanın hak kaybına uğramasına veya işverenin haksız yere tazminat yükümlülüğüyle karşılaşmasına neden olabilir. Bu nedenle, işten çıkış bildirimi doldurulurken çıkış kodunun ve işten ayrılış tarihinin doğruluğundan emin olunmalıdır. Ayrıca, çalışanın son brüt ücreti, prim gün sayısı ve eksik gün nedenleri de bu bildirgede yer alır ve bu veriler aylık prim ve hizmet belgesiyle tutarlı olmalıdır.

Bildirgenin verilmesinden sonra, on günlük süre içinde hata fark edilirse, cezasız olarak düzeltme veya iptal işlemi yapılabilir. Ancak bu süre geçtikten sonra yapılacak düzeltmeler, dilekçe ile SGK'ya başvuruyu gerektirir ve inceleme sonucuna göre işlem yapılır. Bu durum, süreci uzatabilir ve ek bürokratik yük getirebilir. 2026 yılında, işten çıkış bildirgelerindeki tutarsızlıklar, yapay zeka destekli denetim sistemleri tarafından daha kolay tespit edilmekte ve işverenler izaha davet edilebilmektedir. Bu nedenle, işten çıkış süreçlerinin titizlikle yönetilmesi, fesih süreçlerinin hukuki boyutunun yanı sıra SGK bildirim boyutunun da ihmal edilmemesi gerekmektedir. Zamanında yapılan bir işten ayrılış bildirimi, hem işvereni cezai yaptırımlardan korur hem de çalışanın sosyal güvenlik sisteminden sorunsuz bir şekilde yararlanmaya devam etmesini sağlar.

4A 4B ve 4C Sigortalılar İçin İşe Giriş Çıkış Farkları

Sosyal güvenlik sistemimizdeki sigortalılık statüleri, 4A, 4B ve 4C olarak sınıflandırılmakta ve her bir statü için işe giriş çıkış prosedürleri farklılık göstermektedir. 4A statüsü, bir işverene bağlı olarak hizmet akdiyle çalışanları, yani eski adıyla SSK'lıları kapsar. Bu gruptaki çalışanlar için işe giriş bildirgesi, yukarıda da belirtildiği gibi kural olarak işe başlamadan önce verilir. İşten çıkış bildirimi ise 10 günlük süreye tabidir. Özel sektördeki istihdamın büyük çoğunluğunu oluşturan 4A'lılar için işlemler tamamen işveren sorumluluğundadır ve e-SGK sistemi üzerinden yürütülür. 2026 yılında en yoğun işlem hacmi bu grupta gerçekleşmekte olup, denetimlerin de en sık yapıldığı alan burasıdır.

4B statüsü ise, kendi nam ve hesabına bağımsız çalışanları, yani esnafları, şirket ortaklarını ve serbest meslek erbabını kapsar; eski adıyla Bağ-Kur'lulardır. 4B'liler için işe giriş bildirimi, vergi mükellefiyetinin başladığı veya meslek odasına kaydın yapıldığı tarihten itibaren otomatik olarak SGK'ya bildirilir. Ancak bazı durumlarda kişinin kendisinin veya ilgili kurumların (Vergi Dairesi, Esnaf Odası) bildirim yapması gerekebilir. 4B sigortalıları için işe giriş bildirgesi süresi genellikle 15 gün veya duruma göre değişiklik gösterebilir. İşten çıkış, yani faaliyetin sona ermesi durumunda da yine ilgili kurumların bildirimleri esas alınmakla birlikte, sigortalının kendisi de faaliyetinin bittiğini 10 gün içinde bildirmelidir. 4B'lilerde süreç daha çok kurumlar arası veri aktarımıyla işler.

4C statüsü, kamu idarelerinde çalışan memurları ve kamu görevlilerini kapsar; eski adıyla Emekli Sandığı mensuplarıdır. 4C'liler için işe giriş bildirgeleri, göreve başlama tarihinden itibaren 15 gün içinde veya bazı durumlarda bir ay içinde ilgili kamu idaresi tarafından verilir. Kamu sektöründe işe başlama süreçleri atama ve onay mekanizmalarına bağlı olduğu için süreler 4A'ya göre daha esnektir. İşten çıkış bildirimleri de yine görevden ayrılma, emeklilik veya istifa tarihini takip eden süreçlerde kurum personel birimleri tarafından yapılır. 4C statüsündekiler için hizmet takip programı (HİTAP) üzerinden veri girişi yapılır ve bu sistem SGK ile entegre çalışır. Özetle, her üç statüde de temel amaç kayıtdışılığı önlemek olsa da, bildirim süreleri ve yöntemleri çalışma ilişkisinin niteliğine göre farklılaşmaktadır.

E-Bildirge Sistemi Kullanımı ve E-Devlet Sorgulama

Teknolojinin gelişimiyle birlikte, SGK işlemlerinin neredeyse tamamı dijital platformlara taşınmıştır. E-Bildirge sistemi, işverenlerin çalışanlarına ait sigorta primlerini, çalışma gün sayılarını ve işe giriş-çıkış bildirimlerini internet üzerinden kuruma iletmelerini sağlayan güvenli bir portaldır. 2026 yılında bu sistem, kullanıcı dostu arayüzü ve entegre yapısıyla hata payını minimize etmeyi hedeflemektedir. İşverenler, e-bildirge şifreleriyle sisteme girerek işe giriş bildirgesi düzenleyebilir, onaylayabilir ve barkodlu çıktı alabilirler. Aynı sistem üzerinden işten ayrılış bildirgeleri de düzenlenir. Sistemin en büyük avantajı, 7/24 erişilebilir olması ve işlemlerin anlık olarak SGK kayıtlarına geçmesidir. Bu sayede kağıt israfı önlenmekte ve bürokratik süreçler hızlanmaktadır.

Çalışanlar açısından ise E-Devlet kapısı, sigortalılık durumlarını takip edebilecekleri en önemli mecra haline gelmiştir. Bir çalışan, E-Devlet şifresiyle sisteme giriş yaptıktan sonra arama çubuğuna "4A İşe Giriş Çıkış Bildirgesi" yazarak, adına düzenlenmiş tüm bildirgeleri görüntüleyebilir. Bu sorgulama ekranında, işe giriş tarihi, işten çıkış tarihi, işveren bilgileri ve meslek kodu gibi detaylar yer alır. Çalışanlar, işverenlerinin kendilerini sigortalı yapıp yapmadığını veya işten çıkış işlemlerinin doğru yapılıp yapılmadığını bu sistem üzerinden anlık olarak kontrol edebilirler. 2026'da çalışanların bilinçlenmesiyle birlikte bu sorgulamaların sayısı artmış ve olası hak kayıplarının önüne geçilmiştir.

E-Devlet üzerinden yapılan sorgulamalar, aynı zamanda hizmet dökümüyle de karşılaştırılmalıdır. İşe giriş bildirgesi verilmiş olsa bile, primlerin yatırılıp yatırılmadığı "4A Hizmet Dökümü" ekranından takip edilmelidir. Bazen işverenler giriş bildirgesi verip prim yatırmayabilir veya eksik gün bildirebilirler. Bu tür durumların erken tespiti için E-Devlet sisteminin düzenli olarak kontrol edilmesi önemlidir. Ayrıca, "Çalışma Hayatım" gibi bütünleşik hizmetler sayesinde, vatandaşlar tüm sigortalılık geçmişlerini tek bir ekranda görebilmekte ve emeklilik planlarını buna göre yapabilmektedirler. E-Devlet sorgulama işlemleri, şeffaflığı artırarak hem çalışanı hem de işvereni otokontrol mekanizması içinde tutar.
İşe Giriş Çıkış

İşe Giriş Çıkış Bildirimi Yapılmazsa Ne Olur

Sosyal Güvenlik Kurumu, bildirim yükümlülüklerini yerine getirmeyen işverenlere karşı caydırıcı idari para cezaları uygulamaktadır. 2026 yılı için belirlenen ceza tutarları, asgari ücretteki artışa paralel olarak yükselmiştir. Sigortalı işe giriş bildirgesinin yasal süresi içinde (yani işe başlamadan önce) verilmemesi durumunda, her bir sigortalı için iki asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır. Bu durum, özellikle denetimlerde veya mahkeme kararıyla tespit edilen kaçak çalışmalarda geçerlidir. Eğer işveren, bildirgeyi yasal süresi geçtikten sonra ancak kendiliğinden verirse, ceza tutarı bir asgari ücrete düşer. Bildirgenin yasal süresinden sonraki 30 gün içinde verilmesi halinde ise ceza dörtte bir asgari ücret olarak uygulanır.

İşten ayrılış bildirgesinin 10 günlük yasal süresi içinde verilmemesi veya geç verilmesi durumunda ise, her bir sigortalı için asgari ücretin onda biri tutarında ceza kesilir. 2026 yılı asgari ücreti dikkate alındığında, bu tutar yaklaşık 2.600 TL civarına tekabül etmektedir. Bu ceza, işe giriş bildirgesi cezasına göre daha düşük olsa da, yüksek çalışan sirkülasyonu olan işletmelerde toplamda ciddi maliyetlere yol açabilir. Ayrıca, bildirgelerin verilmemesi sadece para cezasıyla sınırlı kalmaz; işverenin SGK teşviklerinden yararlanmasını da engelleyebilir. Prim teşvikleri, asgari ücret desteği gibi devlet yardımları, yasal yükümlülüklerini eksiksiz yerine getiren işverenlere sağlanmaktadır.

Bildirimlerin yapılmaması, iş kazası veya meslek hastalığı durumlarında işvereni çok daha ağır yükümlülükler altına sokar. Sigortasız çalıştırılan bir işçinin kaza geçirmesi halinde, SGK tarafından yapılan tüm sağlık harcamaları ve bağlanan gelirler işverene rücu edilir. Bu maliyetler, idari para cezalarının çok üzerinde olabilir ve işletmenin iflasına kadar gidebilecek süreçleri tetikleyebilir. Bu nedenle, bildirim yapmamanın maliyeti, sadece görünen cezalarla sınırlı değildir. 2026 yılında dijital denetimlerin artmasıyla kaçak işçi çalıştırmanın veya geç bildirim yapmanın riski çok daha yüksektir. İşverenlerin bu riskleri göze almayarak bildirimlerini zamanında yapmaları en rasyonel yaklaşımdır.

Aylık Prim ve Hizmet Belgesi İle İlişkisi

İşe giriş ve çıkış bildirgeleri, sigortalılığın başlangıcını ve bitişini belirlerken, Aylık Prim ve Hizmet Belgesi (APHB) veya yeni adıyla Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi, sigortalılığın devam ettiği süre boyunca primlerin ve kazançların bildirildiği belgedir. İşe giriş bildirgesi verilen bir çalışan, takip eden ayın APHB'sinde mutlaka yer almalıdır. İki bildirge arasındaki tutarlılık, SGK sistemleri tarafından otomatik olarak kontrol edilir. Örneğin, ayın 5'inde işe girdiği bildirilen bir çalışanın, o aya ait APHB'de prim gün sayısının ve işe giriş tarihinin bu bilgiyle uyumlu olması gerekir. Aksi takdirde sistem hata verir veya idari para cezası uygulanabilir.

APHB, ilgili ayı takip eden ayın 23'üne kadar (2026 yılı için güncel tarihleri kontrol etmekte fayda vardır, ancak genel kural budur) SGK'ya verilmelidir. Bu belgede, çalışanın hak ettiği ücret, prim ödeme gün sayısı ve varsa eksik gün nedenleri detaylı olarak bildirilir. İşe giriş çıkış bildirgeleri ile APHB arasındaki en önemli bağ, prim gün sayısının hesaplanmasıdır. Ay içinde işe giren veya işten çıkan bir personelin prim günü, parmak hesabı yapılarak (işe girdiği günden ay sonuna kadar veya ay başından işten çıktığı güne kadar) belirlenir ve APHB'ye yazılır. Aylık prim bildirgesi, çalışanın emeklilik hesabında esas alınan gün ve kazançların kaynağıdır.

İşten çıkış bildirgesinde belirtilen "işten ayrılış nedeni" ile APHB'de bildirilen bilgiler arasında da uyum olmalıdır. Örneğin, işten çıkış bildirgesinde "istifa" kodu seçilmişse, APHB'de buna uygun işlem yapılmalıdır. Ayrıca, işe giriş bildirgesi verilmiş ancak çalışmaya başlamamış kişiler için APHB'de kayıt oluşturulmaz ve giriş bildirgesi iptal edilir. Bu iki belge türü birbirini tamamlayan ve doğrulayan niteliktedir. 2026 yılında Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi uygulamasının tam oturmasıyla birlikte, vergi ve sigorta bildirimleri tek bir kanaldan yapılmakta, bu da veri tutarlılığını daha da önemli hale getirmektedir. Muhasebe departmanlarının bu entegrasyona dikkat etmesi şarttır.

İşe Giriş Çıkış İşlemlerinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

İşe giriş çıkış süreçlerinde yapılan hatalar, hem mali hem de hukuki sorunlara yol açabilir. Öncelikle, işe giriş bildirgesinde meslek kodunun doğru seçilmesi hayati önem taşır. Çalışanın yaptığı işle uyumsuz bir meslek kodu seçilmesi, ileride idari para cezalarına ve işçinin hak iddialarına neden olabilir. Ayrıca, işyerinin tehlike sınıfına göre belirlenen sigorta kolları ve prim oranları da doğru seçilmelidir. İşten çıkış işlemlerinde ise, işten ayrılış nedeninin doğru belirlenmesi, işçinin kıdem tazminatı ve işsizlik maaşı hakkını doğrudan etkiler. İşveren, feshin nedenini açık ve doğru bir şekilde işten çıkış bildirgesine yansıtmalıdır.

Resmi tatil günlerine denk gelen işe giriş ve çıkış tarihlerinde sürelerin nasıl işlediği iyi bilinmelidir. İşe giriş bildirgesi, pazar gününe veya resmi tatile denk gelse bile, sistem üzerinden 7/24 verilebilir. Ancak yasal sürenin son günü tatile denk gelirse, takip eden ilk iş günü bildirim yapılabilir. Yine de sistemsel sorunlar yaşanabileceği ihtimali göz önünde bulundurularak işlemlerin son dakikaya bırakılmaması önerilir. Ayrıca, nakil yoluyla gelen veya giden personel için farklı prosedürler uygulanabilir; aynı işverene ait farklı şubeler arası geçişlerde işe giriş çıkış bildirimlerinde istisnai süreler ve yöntemler söz konusu olabilir.

Son olarak, tüm bildirgelerin yasal süresi içinde verilmesinin yanı sıra, birer kopyasının saklanması ve çalışana tebliğ edilmesi de iyi bir insan kaynakları uygulamasıdır. 2026 yılında dijital arşivleme yaygınlaşmış olsa da, ıslak imzalı belgelerin veya dijital onaylı kayıtların yedeklenmesi, olası bir denetim veya dava sürecinde ispat yükümlülüğü açısından işvereni korur. Personel özlük dosyalarının eksiksiz olması, işe giriş sağlık raporları ve iş sözleşmeleriyle birlikte bildirge örneklerinin de dosyada bulunması mevzuat gereğidir. Dikkatli, planlı ve mevzuata uygun yürütülen süreçler, işletmelerin riskini minimize eder.

Sonuç

2026 yılı itibarıyla Türkiye'de işe giriş ve çıkış bildirgeleri, çalışma hayatının en temel ve kritik bürokratik işlemlerinden biri olmaya devam etmektedir. İşverenler için yasal uyum, mali disiplin ve kurumsal itibarın korunması açısından bu bildirimlerin süresinde ve doğru yapılması zorunludur. Çalışanlar için ise sosyal güvenlik şemsiyesi altına girmenin ve hak edilen sosyal haklara kavuşmanın ilk adımıdır. 5510 sayılı Kanun çerçevesinde belirlenen "bir gün önce bildirim" ve "on gün içinde çıkış bildirimi" kuralları, kayıt dışı istihdamla mücadelenin omurgasını oluşturmaktadır. Teknolojinin getirdiği e-bildirge ve e-devlet imkanları, bu süreçleri şeffaflaştırmış ve hızlandırmıştır. Ancak artan idari para cezaları ve sıkılaşan denetimler, hata yapma lüksünü ortadan kaldırmıştır. İşletmelerin, insan kaynakları süreçlerini bu gerçekler ışığında yönetmesi, mevzuat değişikliklerini yakından takip etmesi ve profesyonel destek alması, sürdürülebilir bir iş ortamı için elzemdir. Doğru yönetilen işe giriş çıkış süreçleri, sadece yasal bir zorunluluğu yerine getirmek değil, aynı zamanda güvene dayalı sağlıklı bir çalışma ilişkisi inşa etmenin temelidir.

Sık Sorulan Sorular

İşe giriş bildirimi ne zaman yapılmalıdır?

İşe giriş bildirimi, çalışanın fiilen işe başlayacağı tarihten en az bir gün önce SGK'ya elektronik ortamda verilmelidir.

İşten çıkış bildirimi süresi kaç gündür?

İşten çıkış bildirimi, sigortalının işten ayrıldığı tarihi takip eden günden itibaren 10 gün içinde yapılmalıdır.

İşe giriş bildirgesi geç verilirse cezası ne kadardır?

2026 yılında yasal süresi dışında verilen işe giriş bildirgesi için her sigortalı başına 2 asgari ücret tutarında (yaklaşık 52.010 TL) ceza uygulanır.

İşten çıkış bildirgesi geç verilirse cezası nedir?

İşten çıkış bildirgesinin 10 günlük süresi geçtikten sonra verilmesi durumunda asgari ücretin onda biri tutarında (yaklaşık 2.600 TL) idari para cezası kesilir.

E-Devlet üzerinden işe giriş çıkış sorgulaması nasıl yapılır?

E-Devlet sistemine giriş yapıp arama çubuğuna "4A İşe Giriş Çıkış Bildirgesi" yazılarak tüm giriş çıkış kayıtları görüntülenebilir.

Aynı gün işe giriş bildirgesi verilebilir mi?

İnşaat, balıkçılık ve tarım işyerlerinde işe başlatılacak sigortalılar için işe giriş bildirgesi, işe başlatıldıkları gün verilebilir.

4B Bağ-Kur sigortalıları için işe giriş bildirimi nasıl olur?

4B sigortalıları için bildirim genellikle vergi dairesi veya meslek odaları tarafından otomatik yapılır, ancak kişinin kendisi de bildirimde bulunabilir.

Meslek kodu yanlış girilirse ne olur?

Meslek kodunun gerçeğe aykırı bildirilmesi durumunda, her ay için brüt asgari ücretin onda biri tutarında ceza uygulanabilir ve düzeltme istenebilir.

İşe giriş bildirgesi verip işe başlamayan personel için ne yapılmalı?

İşe giriş bildirgesi verilmiş ancak işe başlamamış personel için, işe başlama tarihini takip eden ilk iş günü bildirge elektronik ortamda iptal edilebilir.

APHB nedir ve ne zaman verilir?

Aylık Prim ve Hizmet Belgesi (APHB), çalışanların prim ve kazanç bilgilerini içerir ve takip eden ayın 23'üne kadar SGK'ya verilmelidir.

Soruların mı var?

Bize Ulaşın